Güneşlenme ve bronzlaşma, özellikle yaz aylarında sıklıkla tercih edilen bir aktivite olarak biliniyor.
Ancak Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan açıklamalara göre, bronzlaşmanın cilt kanseri riskini artırdığı bilimsel verilerle net bir şekilde ortaya konuyor.
Resmi kurumların araştırmalarında, bronzlaşmanın temelinde cilde zarar veren ultraviyole (UV) ışınlarının bulunduğu belirtiliyor.
UV ışınları, deri hücrelerinde DNA hasarına yol açarak, cilt kanserlerinin ortaya çıkışında önemli bir neden oluşturuyor.
Özellikle melanom başta olmak üzere, bazal hücreli ve skuamöz hücreli cilt kanserlerinin artışında güneş ışınlarına maruz kalmanın etkisi vurgulanıyor.
Türkiye Onkoloji Derneği'nin verilerine göre, özellikle çocukluk ve gençlik döneminde sık ve yoğun güneş maruziyeti, ileri yaşlarda cilt kanseri riskini önemli ölçüde artırıyor.
Bu nedenle uzmanlar, güneşlenme süresi ve sıklığının kontrol altında tutulması gerektiğine dikkat çekiyor.
Sağlık Bakanlığı'nın yayımladığı “Güneşten Korunma Rehberi”nde ise, güneşin en yoğun olduğu saatlerde dışarıda kalınmaması, koruyucu giysiler kullanılması ve güneş koruyucu kremlerin düzenli uygulanması tavsiye ediliyor.
Bu önlemler, bronzlaşmanın kanser riskini azaltmaya yardımcı olarak belirtiliyor.
Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) ise ultraviyole radyasyonunu kesin kanserojen olarak sınıflandırıyor.
Kurumun raporlarında, bronzlaşmanın sadece kozmetik bir tercih olmadığı, aynı zamanda ciddi bir sağlık tehdidi içerdiği ifade ediliyor.




