Kyodo News muhabiri Hiromi Yasui, Adıyaman'da deprem bölgesindeki izlenimlerini AA muhabiriyle paylaştı.

Türkiye'nin kültürü ve insanlarıyla sevdiği ülkelerden biri olduğunu ifade eden Hiromi, deprem bölgesindeki yıkımı gördüğünde çok üzüldüğünü söyledi.

Benzer bir depremi 1995'te Japonya'da "Büyük Hanşin Depremi" ile yaşadığını anlatan Hiromi, "Yaşadığım şehir Kyoto, sabah erken saatlerde 6.00-7.00 civarında sarsıldı. Sonrasında 8.30'da ikinci kez deprem oldu. Evim herhangi bir zarar almamıştı. Sokağa indim ve insanlara ulaşmak istedim. Burada ne hissediyorsam geçmişte orada da aynısını hissettim. Sorunun ne kadar büyük olduğunu fark ettim. Bekleyemedim ve Kyoto'dan ayırılıp, depremin olduğu yere gitmek istedim." ifadelerini kullandı.

Hiromi, Türkiye'deki depremin ülkesinde 1995'te yaşadığı depremle birbirine yakın bir büyüklükte olmasına rağmen Türkiye'deki etkisinin daha yoğun gerçekleştiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Japonya'da meydana gelen depremde ölenlerin sayısı 7 bin civarındaydı. Ancak burada şimdiden 40 binlere ulaştı. 25 yıl önce 7 bin kişinin ölümü için çok demiştim ancak şimdi gördüğüm 40 bin. Herkes sorunun binaların inşa tekniği ya eski olmasıyla ilgili olduğunu söyledi."

HAYRAN KALDILAR: BİZ TÜRKLERİ TAKİP ETMELİYİZ

Türk halkının depremden sonraki dayanışmasına hayran kaldığını vurgulayan Hiromi, "Ülkede yaşanan büyük bir sorun, 10-11 şehir etkilendi. Desteği nasıl dağıtacağı da sorun, bu bir sorun ama insanlar birbiriyle çok işbirliği yapıyor. Dayanışma çok güzel. Bir Japon doktor arkadaşım, 2000 Türk doktorun yardım etmek için gönüllü olduğunu söyledi. Biz buna pek sahip değiliz. Türk insanının bu noktasını takip etmeliyiz." şeklindeki görüşlerini dile getirdi.

Hiromi, deprem bölgesindeki çalışmalarında bazı duygusal anlara da şahit olduğunu anlatarak, Kahramanmaraş Pazarcık'ta yol kenarında yıkılan evinin enkazını elleriyle kazan ve eşini kaybeden bir kadının, yıkıntılar arasında eşinden bir hatıra aradığını öğrenince duygulandığını sözlerine ekledi.