2019 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından resmi müze statüsü alan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, beş yılda 100 binin üzerinde ziyaretçiyi ağırladı.

Müzenin çalışmaları hakkında bilgi vermek üzere Alaf Kuruçeşme Restaurant’ta basın toplantısı düzenleyen iş insanı Kenan Yavuz, Gümüşhane ve Bayburt illerine hizmet verecek havalimanının  müzeye çok yakın mesafede konuşlandığına dikkat çekerek; “Dünya çapında müzelerimiz ve havaalanımız ile birlikte Türkiye’nin yeni turizm destinasyonu olacağız” dedi.

// NÜFUS AZ, KÜLTÜREL DERİNLİK ÇOK

Anadolu kültürünün unutulmaya yüz tutan geleneksel güzelliklerini yaşatarak, kültürel ve ekonomik açıdan Bayburt’u cazibe merkezi haline getirmek istediklerini vurgulayan Kenan Yavuz, Avrupa Müze Forumu’nun (EMYA) 47 yıldır verdiği ödülleri, ikisi Bayburt’ta olmak üzere Türkiye’den sadece üç müzenin kazandığına işaret etti.

Köyden kente göç olgusunu tersine çevirecek bir alt yapıyı kurmayı amaçladıklarını kaydeden Kenan Yavuz, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Nüfus açısından, Türkiye’nin en küçük ili olmamıza rağmen kültürel ve sosyolojik anlamda en büyük ili olduk. Yurt içinden ve dışından onbinlerce insanın ziyaretleri ile şehrimiz ve bölgemiz yeni bir turizm destinasyonu olma yolunda ilerliyor. Özellikle yapımı tamamlanmak üzere olan havaalanımız ilave talep yaratacak, bölge turizmi çok büyük bir ivme kazacak. Tarımı, hayvancılığı ve turizmi eş zamanlı olarak bünyesinde buluşturan bir cazibe merkezi amaçlıyoruz. Gel-Köy projemiz ile köyden kente göç olgusunu tersine çevirecek bir alt yapıyı kurmayı amaçlıyoruz. Bayburt Havaalanı sayesinde ortaya çıkacak ulaşım kolaylığı, beyaz yakalı, kültür turizmine odaklı ziyaretçi grupları ile buluşmamızı sağlayacaktır. Orta ve uzun vadede, havaalanının ne kadar doğru bir yatırım olduğu anlaşılacak ve eleştiriler zamanla pozitif yaklaşımlara dönüşecektir.”

// ZAMAN VE MEKÂN ARASINDA KÖPRÜ KURAN MÜZE

Kurduğu müzenin, zaman ve mekân arasında bir köprü kurarak yaşanmışlıklardan ilham aldığını ifade eden Kenan Yavuz, Anadolu’nun kültürel mirasını korumak ve yaşatmak için kurumsal bir yaklaşım benimsediklerini dile getirdi.

Geçen beş yılda; insan, doğa ve hayvan ile bütünleşik, somut ve somut olmayan kültür mirasını görünür kılarak, yeni bir müzecilik anlayışını hayata geçirdiklerini sözlerine ekleyen Kenan Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

// “KÖYLER ADETA HUZUR EVİNE DÖNÜŞÜYOR”

“Unutulmaya yüz tutan geleneksel yaşam biçimini ziyaretçilerimizin deneyimlemelerine imkân sunan yapımız ile ulaslararası alanda büyük ilgi görüyoruz. ‘Köklere Dönüş’ sloganıyla yola çıktığımız etnografya müzesinde, harman festivali, tandır ve hedik şenlikleri, yerel gastronomiyi ve folklorik güzellikleri somutlaştıran çalışmalar yapıyoruz. Müzemiz, köyden kente göç olgusunu ülke gündemine taşımak ve bozulan mimari dokumuza karşı bir farkındalık yaratmaya çalışmaktadır. Kadim kültürel kodlarımızı genç kuşaklar ile buluşturmak, sevdirmek ve sahip olduğumuz hasletleri geleceğe taşımak istiyoruz. Köylerimizin nüfusu azalıypr, gençlerimiz büyüşehirlere akın ediyor. Oysa bugün itibarıyla köyden kente göç olgusunu destekleyen bir ekonomik gerekçe kalmamış, köylerimizin yaşam standartları metropollerin üzerine çıkmıştır. Gençlerimizi anlamak ve onların beklentilerini okuyarak, köy yaşamının cazibesini onların nezdinde cari kılmak zorundayız. Aksi halde, metropollerde yaşanan sıkıntılar giderek artacaktır. Köylerimiz adeta birer huzurevine dönüşüyor, yaşlanan nüfusu ile üretim kaabiliyetini kaybediyor. Biz sosyo-kültürel alanda, ülkemizin yaşadığı tüm problemleri gündeme taşımaya çalışan bir müzeyiz”

24 BİN METREKARE ALANDA

26 FARKLI MEKANDAKİ MÜZE

Ø  Kültür mirası alanında dünyanın en prestijli ödülleri olan Avrupa Müze Forumu tarafından verilen Avrupa’da Yılın Müzesi Silletto Büyük Ödülü ve Avrupa Birliği Kültürel Miras Europa Nostra Ödülü’nü de kazanarak bir ilke imza atan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi, 2023 yılında Big See Turizm Tasarım Grand Prix Ödülü’nü, 2022 yılında ise Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülü’nün sahibi oldu.

Ø  24 bin metrekare alanda, 26 farklı mekândan oluşan müze, insan odaklı yapısı ile özgün bir sosyal sorumluluk projesi özelliği ile öne çıkıyor.