Usta fotoğraf sanatçısı Ara Güler, vefatının 3'üncü yılında Beyoğlu Ara Güler Sokağı'nda bulunan Ara Kafe'de anıldı. Düzenlenen anma törenine Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız ve usta foto muhabiri Coşkun Aral ile büyük ustanın öğrencileri ve sevenleri katıldı. 

Anma töreninde konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Yıldız, “Bugün Türkiye'miz için, bu topraklar için önemli bir değerin vefatının sene-i devriyesinde anmak üzere onun sevenleriyle, dostları ve arkadaşlarıyla birlikte toplandık. Onun adını taşıyan ve fotoğraflarının bulunduğu kafede her yıl burada buluşuyoruz. Her yıl İstiklal Caddesi'nde onun fotoğraflarından oluşan ve onun fotoğraf makinesini hatırlatan siyah beyaz kareleri oluşturuyorduk. Bu şekilde Ara Güler hocamızı Beyoğlu Belediyesi olarak anıyorduk. Ara Güler her şeyden önce bizim için bir Beyoğluludur. Onu zamanı durduran yönüyle ben bir tarihçi olduğunu düşünüyorum. Bu yıl Büyükşehir Belediyemizden İstiklal Caddesi üzerinde tekrar aynı anma programını yapmak için izin istedik. Ama Büyükşehir Belediyesi buna izin vermedi. Beyoğlu Ara Güler ile var olsun istiyoruz. Beyoğlu Ara Güler'i unutmayacak. Bizler elimizden gelen gayreti göstereceğiz. İstiklal Caddesi'nde de, Beyoğlu'nda da Ara Güler fotoğraflarıyla, sevenleriyle, anılarıyla hep yaşatılacaktır. Tekrar ruhu şad olsun, Allah rahmet eylesin” diye konuştu.

Ara Güler'in ölmeden bir gün önce kendisini aradığını söyleyen yarım asırlık dostu Coşkun Aral ise, “Ara Güler'in yarım asırlık dostuyum, öğrencisiyim. Onu tanıma imkanını daha çocuk yaşta düşündüm ama fırsatım 1977'de kanlı 1 Mayıs olayını yaşadıktan sonra onun öğrencisi olarak devam etmekle oldu. Ara Güler bir fotoğraf sanatçısı, bir foto muhabiri olmanın yanı sıra iyi bir insandı. Yerel değerleri ulusal anlamda çerçevelediği gibi evrenselliği bilen ve bunu yaşatan bir insandı. Bugün evet ölüm yıl dönümü fakat benim için gariptir. Vefatından bir gece önce beni aramak istiyor. Ben Londra'daydım. Benle konuşmak istediğini söyleyip, benimle görüntülü konuşurken sesi çıkmadı. Bir şeyler anlatmak istiyordu. Ertesi gün geldiğimde onu kaybetmiştik ama onun dünyaya kazandırdığı bu kainata, güzel mavi gezegene kazandırdığı çok büyük değerler var. İyi bir anlatıcıydı ve anlattığı bütün olayları fotoğrafla süslüyordu. Benim gazetecilik tarafımı daha çok severdi. Muhabirlik ve belgeselci tarafımı severdi. Onunla beraber hem ülkemde hem dünyada pek çok anım var ama en önemli şey onun mizah tarafı. Dünyayı her zaman ıslık çalarak gezen, kendine ait izleri bulan bir gezgindi. Bir düş gezginiydi. İyi ki vardı, iyi ki tanıdım” dedi.