Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, bugün "Pandemi Sonrası Dünyada Uluslararası Düzen ve Değişen Dinamikler" teması altında düzenlenen TRTWorld Forum 2020 açılışında konuşma yaptı.

Altun, tüm dünyayı etki altına alan yeni tip koronavirüs (covid-19) salgınının, hiçbir ülkenin kendisini dünyadan tamamıyla izole edemeyeceği gerçeğini gösterdiğini söyledi. Kovid-19 virüsünün haftalar içerisinde dünyanın her köşesine yayılması durumunun geçmişte hayal dahi edilemeyeceğinin altını çizen Altun, bu salgından çıkarılacak dersin, 'ulusların ve insanların beraber çok daha güçlü olması' olduğunu söyledi.

 

TÜRKİYE, TÜM DÜNYAYA UMUT OLDU

Altun, tüm dünyanın içinde bulunduğu bu zor dönemlerde, Türkiye tarafından atılan adımların, çıkarılacak dersleri yansıttığını beyan ederek şu ifadeleri kullandı:

ABD'den Avrupa'ya, Asya ve Afrika'ya kadar tüm dostlarımıza ve müttefiklerimizden gelen destek çağrılarına sessiz kalmadan yanıt verdik. Türkiye, dünyanın her yerinde yaşayan insanlarla solunum cihazlarını, cerrahi maskelerini ve koruyucu ekipmanlarını paylaşırken, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bütün dünyaya bir umut mesajı verdik: 'Ümitsizlik sonrasında daha nice ümitler vardır, karanlık arkasında nice güneşler yer alır.'

Milletimiz de, Türkiye sınırları içinde koronavirüs tehlikesi ile mücadele etmek adına düğmeye bastı. Tüm doktorlar ile hemşireler de dahil olacak şekilde sağlık çalışanlarımız, bu görünmeyen düşmana karşı en ön cephelerde yer alarak savaştı. Türkiye'nin hizmet sektörü, ülkemizin her yerine el uzatarak ihtiyaçların karşılanması hususunda çok önemli bir rol oynadı.

SALDIRGAN AYRIMCILIK HALEN DEVAM EDİYOR

İnsanlar, tarih boyunca krizler karşısında birlik ve beraberlik halinde hareket etmek yerine bir suçlu arama eğilimindeydi. Engizisyon'dan başlayarak 2. Dünya Savaşı dönemine kadar insanlar her dönemde kendi sorunlarından ötürü başkalarını sorumlu tuttu. Benzer bir tehlike ile günümüzde de karşı karşıyayız. Birtakım toplumlar, koronavirüs salgını faturasını göçmen vatandaşlara kesti. Başkaları da, bir halk sağlığı krizi olan koronavirüsü en başta Müslümanlar olacak şekilde azınlıkları hedef tahtasına koymak, dışlamak ve sindirmek için kullandı.

Bu tarz çabalara Fransa gibi Avrupa ülkelerinde de şahit oluyoruz. Avrupa'da bütün anlamlarda örnek bir azınlık olarak ortaya çıkan Türk toplumunun çok saldırgan bir ayrımcılıkla mücadele etmesi durumu Almanya'da, Türk bilim insanları Uğur Şahin ve Özlem Türeci tarafından aşı bulunmasına rağmen hala devam ediyor.

EN ÖNEMLİ UNSUR, GERÇEKLERE IŞIK TUTMAKTIR

Tüm kesimlerin iyiliği adına, özellikle de Avrupalı dostlarımızı tarih kendine tekrar etmeden önce Müslüman ve göçmen karşıtı anlayışlarının önüne geçmeleri için davet ediyoruz. Aşırıcılığı ve ırkçılığı reddetmek için beraberce çalışma çağrısında bulunuyoruz. Gelecekte yaşanabilecek trajedilerin önüne geçilebilmesi için en önemli unsur, gerçeklere ışık tutmaktır. Bu konuda TRT bünyesinde çalışma yapan uluslararası kanalların faaliyetlerinin önemine vurgu yapmak istiyorum. Bu kanallar, sessizlere ses olmak ve habercilikte yeni, özgün bir dil oluşturmak hususunda başarılı olmuştur.