Raporun ülkedeki iki kişiden birinin "Müslüman düşmanlığı" içeren ifadeleri onayladığını ortaya koyduğunu belirten Bakan Faeser, "Almanya'da Müslüman düşmanlığı sorunumuz da var." dedi.

Müslümanlara yönelik yapılan saldırıların resmi rakamların gösterdiğinden çok daha fazla olduğunu varsaydıklarını dile getiren Faeser, bu bağlamda oluşan Müslüman karşıtlığının belgelenmesine ilişkin olanakların ve danışma merkezlerin artırılacağını söyledi. Bakan Faeser, düşmanlıktan etkilenenleri daha fazla koruma ve destekleme imkânı sunulacağını da dile getirdi.

Pek çok Müslüman'ın günlük hayatta saldırı kurbanı olma tehdidi altında bulunduğunu aktaran Alman Bakan, "Bunun güvenlik duygusu açısından çok korkunç sonuçları var, kabul edemeyiz. Almanya'da her insanın güven ve huzur içinde yaşama hakkı var. Müslüman, Yahudi karşıtlığına, aşırı sağcılığa, ırkçılığa ve insan düşmanlığının diğer biçimlerine sıfır tolerans gösterilmeli." dedi.

Toplumun bölünmemesi gerektiğini vurgulayan Faeser, "Müslüman karşıtlığına, aşırı sağcılığa, Yahudi karşıtlığına, ırkçılığa ve insan düşmanlığının diğer biçimlerine sıfır tolerans gösterilmeli. Aşırı sağcılık hepimiz ve demokrasimiz için en büyük tehditlerden biri olmaya devam ediyor. Bunun tehdit potansiyellerini çok ciddiye almalıyız. Orta Doğu'daki ihtilaf Alman sokaklarına yansımamalı." ifadelerini kullandı.