İşte Ali Koç'un açıklamaları:

"Galatasaray'ın Türk futbolu için nasıl bir beka sorunu olduğunu örneklerle anlatacağım. Onların yaptığı gibi hayali düşmanlarla değil. Hayali senaryolarla değil, gerçekler ve istatistiklerle sizlere sunmaya çalışacağım.

Önce rakibimizin DNA'sını size anlatacağım. Son dönemde bu kulübü yönetenlerin dikkat çeken özellikleri, samimiyetsizlik ve riyakarlıktan ibarettir. Tenhada ayrı, umumide ayrı söylemlerde bulunurlar.

Bir puan kaybı sonrası, işler iyi gitmeyince ya da kendi maçlarındaki hakem hatalarını örtbas etmek için ortalığı birbirine katarlar. Ligi bitirtmeyiz tehditlerinde bulunurlar, açıklayacağız derler, en sonunda ise istedikleri olunca susarlar. İşler iyi giderken de itidalli olalım derler.

Üç İstanbul kulübünün [Eyüpspor, Pendikspor ve Galatasaray] birbirlerine yakınlığı herkesin malumudur. Alın size koalisyon. Sizin altını dolduramadığınız gibi bir koalisyon değil. Güya bize birçok transfer çalımı attılar. İster istemez, 3-4 oyuncuya aynı anda baktığımız için biz de oyuncuların beklentilerini biliyoruz. İsimlere girmeyeceğim. 4 oyuncu var ki, bahsettikleri bedellerin gerçeği yansıtmasının mümkünatı yok. İradeli bir TFF olsa çağırır beni sorar, onlara da sorar. Bunlarda resmi ve gayrıresmi kontrat yapma tarzı var. Futbolcuyla anlaştıkları bedel ile resmi kontrattaki bedel arasında fark vardır. Buradaki farka yeri gelir imaj hakkı derler, sponsorluk derler, son dönemde de gayrimenkul durumları var. Sponsorları çok cömert. Mütevazılıklarından da dolayı katiyen isimlerinin açıklanmasını istemiyorlar. Geçenlerde 5 milyon euroluk imaj hakkının ödenmemesi hakkında bir gazetede bir haber çıkmıştı. Bunlar nerede yapılıyor? Kılıfına uydurmakta bunların üstüne yok. 8.5-9 milyon euro isteyen oyun uyu 3.5-4 milyon euroya oynatıyorlar. Herhalde İstanbul'un o yakasının oksijeni daha iyi.

Başka bir transfer başarısı da Real Betis - Bakambu. Bir kulüp niye olduğu gibi söylemez? Ne biliyoruz? Real Betis'in 5+5 milyon euro karşılığında Bakambu'yu aldığını biliyoruz. Betis başkanı, ödediğimiz bonservise maaş da dahil diyor. 5 milyon euronun gerçekleşmesi için olağanüstü şeyler olması gerekir diyor. Bazen anlaşma yaparsınız; Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi şampiyonu olursa 1 milyon euro daha ödenecek dersiniz. 5 milyonun içinde de maaş var. Zarar da etmiş olabilirler. Burada olan şey insanların gözünün içine baka baka aldatmak.

Bunlar geçen sene çıktılar, kulübümüzün Zaniolo için yaptığı teklifi ifşa etti. Bu aslında suç. Kurnaz ya, kimseyi yanıltmaz, Fenerbahçe daha çok verdi ama oyuncu bizi tercih etti diyor. Biz de bunu mahkemeye götürdük. Haksız rekabetin tespiti davasında, kendilerinin teklifinin daha yüksek olmasına rağmen bizim teklifimiz daha yüksekmiş gibi yansıtıldığını söyledik. Bilirkişi raporu geldi, diyor ki, 'bu kulüp tarafından ödenecek toplam bedelin bonuslar dahil Fenerbahçe'nin teklifinden daha yüksek olduğu ve Erden Timur'un teklifinin yanıltıcı olduğu, bu durumun kötüleme ve haksız rekabet eylemine sebebiyet verebileceği tespit edilmiştir' diyor.

Orada oynamış oyuncuların Galatasaray'a karşı gösterdikleri performans herkesin malumu. Bu öyle bir seviyeye geldi ki, bir kulüp başkanı çıkıp 'Beyinleriyle kalbi arasında çelişki olmuştur' dedi. Bunun Fenerbahçe maçı sonrası olduğunu düşünebiliyor musunuz? Malum kulüp tarafından OHAL ilan edilirdi. Bu işin nirvanası, Ümit Karan'ın Eskişehirspor forması giyerken söylediği şeyler. 'Galatasaraylıyım, Fenerbahçe şampiyon olmasın diye gol atmak istemedim' diyor. Belhanda'nın geçen sezon maçtan önce üçlü çektirmesi...

Kart standartsızlığı bir norm haline gelmiştir. Bu sezon çifte standart zirve yapmıştır. Verilen ve verilmeyen kartlar sadece o maçı değil, sonrasını da etkilediği için ligin gidişatını etkiliyor.

TFF ile aralarındaki ilişki... Bu ilişkinin adını biz koyamadık. Bir taraftan can siperane savunurken, bir taraftan da istifaya davet ediyorlar. TFF nezdinde korundukları, zor anlarında TFF'nin yetiştiği ortadadır. Yumruk olayı sonrasında erteleme kararı verildi. 1. Lig kaydırıldı, Süper Lig'de ise sadece o haftanın maçları ertelendi. Bu niye önemli? Bu bazılarına avantaj, bazılarına dezavantaj sağlar. Hava şartları, cezalı sporcular, seyahat süreleri gibi konular. Tesadüf de olabilir, bilinçli de olabilir. Bunun olması rakibimiz lehine şartlar oluşturdu.

ICARDİ KAYIRILMA GERÇEĞİNİN BİR ÖRNEĞİ

Icardi'nin sevk süreci, şekli. Çok buraya girmeyeceğim. Aslında size büyük resmi anlatmaya çalıştığım kayırılma gerçeğinin bir örneğidir. Öyle anlaşılıyor ki kamuoyu baskısı olmasaydı sevk bile edilmeyecekti. Böyle bir olayda tedbirsiz olarak sevk edilmesi bile bu kayrılmanın örneğidir.

Abdülkadir Bitigen, Galatasaray maçında yanlış penaltı verdiğini hakem toplantısında itiraf ediyor. 1 Mart'ta hakemler, Hugh Dallas ve Mehmet Büyükekşi'nin de katıldığı bir toplantı düzenleniyor. Tolga Özkalfa'nın görevden alındığı bilgisini paylaşıp toplantıdan ayrılıyor. Hugh Dallas da Abdülkadir Bitigen'e penaltıyı soruyor. Bitigen de penaltı kararının yanlış olduğunu tüm hakemler önünde itiraf ediyor. Anlık yanılma da değil. VAR'a gittin, orada da penaltıya hükmettin, sonrasında da bunun yanlış olduğunu itiraf ediyor. Bunun şampiyonluk yarışına etkisi ne olacak?

Basit bir maç organizasyonunu yerine getirmekten aciz olanlar, sebep olduğu rezaleti dahi yalan ve iftiralarla Fenerbahçe'nin üstüne yıkmaya çalışanlar Türk futbolunu yönetiyor. Devletimizin bu konuyu dibine kadar araştırmasını istiyoruz.
TFF başkanına sordum, böyle bir toplantının gerçekleşmediğini söyledi. Halbuki kendisi de katılmış bir kısmına. Biz nasıl rekabet edeceğiz bu ortamla?"

MÜCADELEYİ BİZ BAŞLATTIK

Gelelim FETÖ mevzusuna... Fenerbahçe'ye iftira atmaya yeltenenlere şunu hatırlatmak istiyorum, en kuvvetli oldukları dönemde onlara baş kaldıran ve diz çöktüren Fenerbahçe'dir. Bunlara karşı mücadeleyi biz başlattık. Başkanımız 'Ne şikesi, memleket elden gidiyor' dedi. Üstüne takım otobüsümüz kurşunlandı, katliamdan döndük. Buna rağmen, bu terör örgütüne kurban verilen tek kulüp Fenerbahçe. Bunun helalleşmesi hiçbir zaman olmadı. TFF, mahkemeyi uzatmak için her türlü şark oyunlarını oynuyorlar. Bütün bunları anlattım ama ara yaşananları anlatacak fütursuz, acımasız, arsız, şımartılmış, organize bir kötülük ile mücadele halindeyiz. Arkalarında hangi güç varsa, neye güveniyorlarsa bu davranışları milyonların önünde yapıyorlar, yetmiyormuş gibi sonra da mağduru oynuyorlar. Er meydanına çıkma teklifimiz geçerlidir. Bizim önümüzde söyleyemediğiniz şeyleri söylüyorsunuz. Özelde süt yutmuş kuzu, umumide aslan parçası kesiliyorsunuz.