Türkiye’de uzun süredir tartışma konusu olan “akıl hastalığı nedeniyle cezasızlık” uygulaması, Meclis gündemine taşınan yeni yargı paketiyle birlikte yeniden şekilleniyor. Düzenleme, özellikle ağır suçlarda kısa süreli gözlemle tahliye edilen faillerin yarattığı kamu güvenliği risklerini ortadan kaldırmayı hedefliyor.

Mevcut sistem neden eleştiriliyordu?

Türk Ceza Kanunu’nun 57. maddesi kapsamında, suçu işlediği sırada tam akıl hastası olduğu tespit edilen kişilere hapis cezası verilmiyor. Bunun yerine akıl hastanesine yatırılma şeklinde güvenlik tedbiri uygulanıyor.

Ancak uygulamada, bazı şüphelilerin 1–2 aylık gözlem süresinin ardından “topluma karışabilir” raporuyla serbest bırakılması, kamuoyunda ciddi tepkilere yol açtı. Özellikle ağır suçlarda bu sürecin yeterince denetlenmediği yönündeki eleştiriler son aylarda yoğunlaştı.

Yeni pakette neler değişiyor?

Adalet Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, yeni yargı paketinde asgari yatış süreleri net biçimde tanımlanıyor:

Müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet gerektiren suçlarda:
En az 1 yıl akıl hastanesinde yatış zorunlu olacak.
10 yıldan fazla hapis cezası öngörülen suçlarda:
En az 6 ay yatış süresi şartı getirilecek.
Bu süreler dolmadan, “tehlikelilik ortadan kalktı” yönünde rapor düzenlenemeyecek. Nihai karar yine mahkemede olacak ancak kısa süreli gözlemle tahliye dönemi fiilen sona erecek.

Aydın’daki olay düzenlemenin hızlanmasına yol açtı
Tartışmayı yeniden alevlendiren son örnek Aydın’dan geldi. Üç yıl önce evlendiği eşini öldüren ve “akli dengesinin yerinde olmadığı” gerekçesiyle serbest bırakılan fail, kamuoyunda oluşan büyük tepki sonrası tekrar tedavi altına alındı.

Ancak bu tedavi süreci de yalnızca yaklaşık 1,5 ay sürdü ve şahıs yeniden serbest kaldı. Olay, mevcut sistemin kamu güvenliği açısından ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Düzenleme neyi amaçlıyor?

Yeni yargı paketinin temel hedefi, erken taburcu zincirini kırmak. Gerçek bir iyileşme sağlanmadan kişilerin yeniden topluma karışmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor.

Analistlere göre bu adım, hem mağdur yakınlarının adalet beklentisini güçlendirecek hem de ceza adalet sistemine yönelik güveni artıracak. Düzenlemenin yasalaşması halinde, “akıl hastasıyım deyip çıkış” olarak özetlenen tartışmalı dönem büyük ölçüde kapanmış olacak.

TCK 57. madde neyi düzenliyor?

Akıl hastalarına hapis cezası verilmez
Akıl hastanesinde tedavi ve gözetim öngörülür
Tehlikelilik ortadan kalkarsa tahliye mümkündür