Akdeniz havzasının küresel iklim değişikliği karşısında en kırılgan yerlerden biri olduğunu belirten İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu İlk ve Acil Yardım Programı Öğr. Gör. Veysi Kortak, “İklim değişikliği sadece ülkemizde değil tüm dünyada orman yangınlarını tetikleyen belki de en önemli tehlikedir. Özellikle ülkemizin de içinde yer aldığı Akdeniz Havzası küresel iklim değişikliği karşısında en kırılgan yerler arasındadır. Bu yerlerde hava sıcaklığının 40 derecenin üzerine çıkması, diğer bileşenlerle beraber yangının çıkmasına elverişli bir zemin hazırlar. Ne yazık ki önümüzdeki yıllarda ülkemizde bu risk daha da artacaktır” açıklamalarında bulunarak risk yönetimindeki konuların üzerinde durulması gerektiğinin altını çizdi.

'İKİNCİ EL OLMAMASINA DİKKAT EDİLMELİ'

Afet bölgeleri için yapılacak olan yardımların belli kurallar çevresinde olması gerektiğini hatırlatan Veysi Kortak, “Yetkili kurumların yaptığı yardım çağrılarına uymamız ve yapılacak yardımların yine bu resmi kurumlar vasıtasıyla yapılmasına özen gösterilmesi gerekiyor. Resmi kurumların tespit ettiği ihtiyaç malzemeleri dışında malzeme gönderilmesi durumunda hem asıl ihtiyaç olan malzemelerin tasnifinde görevlilerin zaman kaybı yaşamasına neden olmakta hem de bu malzemelerin depolanması için belirli bir planlama olmadığından maalesef bu malzemeler boşa gitmektedir. Ayrıca gönderilecek yardım malzemelerin ikinci el olmamasına da dikkat edilmesi gerekmektedir. Daha önce kullanılmış olanlar da aynı şekilde boşa gitmektedir ve bu da büyük bir israfa neden olmaktadır” dedi.

'İZİNSİZ YARDIM YAPILMAMALI'

İzinsiz nakdi ve maddi yardım faaliyetlerinde bulunmanın yasal olmadığına dikkat çeken Kortak, “Bunun için mutlaka gerekli yerlerden izin alınmalıdır. Bu nedenle televizyon, internet, sosyal medya gibi ortamlarda organizasyonlar, topluluklar aracılığı ile yardım yapılacak ise bu yapıların resmi yerlerden izin alıp almadıkları mutlaka öğrenilmelidir. Ayrıca bu organizasyonların toplulukların yöneticilerinden yapılacak yardımları afet bölgesine planlı ve sağlıklı bir şekilde ulaştırıp ulaştırmadıkları resmi kurumlar ile bağlantıları olup olmadıkları hakkında bilgi istenmelidir. Şaibeli durumlarda yardım yapılmamalıdır” diye konuştu.

Son olarak halkın afet durumlarında hassas davranarak yardımlaşma isteklerinin kötü amaçlı da kullanabileceğini dile getiren Kortak, “Sosyal medyadan, telefondan veya çevremizde bilmediğimiz kişilerden gelen yardım çağrılarına cevap vermemek gerekir. Halkın hassasiyetini bu tip durumlarda bile bir fırsat olarak değerlendiren ve yardım adı altında halktan maddi ve nakdi yardım talep eden kötü niyetli kişilere karşı uyanık olunmalıdır. Bu kişilerin mutlak suretle gerekli yerlere şikâyeti yapılmalıdır.” uyarısında bulundu.