Ankara Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkan Vekili Nihat Yalçın, EGO Genel Müdürlüğü'nde kamuyu zarara uğratan skandalı ortaya çıkardı. Nihat Yalçın yaşananları anlattı: Mansur Yavaş 2019'da seçimi kazandıktan sonra Ankarakart'ı okuyan sistemden sorumlu şirketin sözleşmesini sürdürmedi.

Eğer eski sözleşme devam etseydi Büyükşehir bütçesinden sadece 50 milyon lira çıkacaktı. Ancak Yavaş yönetimi 'zorunlu mal ve hizmet alımı' diyerek yeni şirketi belirlemek için adrese teslim ihale yaptı. Yeni sözleşme gereği ücret toplam sistemi için belediye kasasından tam 130 milyon lira çıktı. Arada 80 milyon gibi dev bir fark oluştu. İhaleyi doğrudan alan söz konusu firmaya eski sözleşmeye göre EGO'ya gitmesi gereken 60 milyonu, özel halk otobüsleri alması gereken 20 milyon liraya kendi kasasına atmış oldu.

Bu sözleşmeyi imzalamak istemeyen 10'a yakın bürokrat görevden alındı. Taylan Engin apar topar Genel Müdür Vekili olarak atandı. Sözleşmeyi imzalamaktan itina eden Bülent Özkan'ı da görevden alındı. Yerine Mansur Yavaş'ın torpille işe aldığı ve asil memur olalı bir sene bile olmayan, Ankara CHP Milletvekili Aliye Timisi Ersever'in oğlu Murat Alican Ersever'in apar topar ilgili birime daire başkanı atandı.

Yalçın yaşanan usulsüzlükle ilgili şunları söyledi:

Açık ihale yerine doğrudan verilen sözleşme, işi yapabilecek diğer firmaların da olmasına rağmen yüksek fiyatla iş verilmiş olması kafalardaki soru işaretlerini arıtıyor. Mansur Yavaş döneminde göreve gelen bir dizi bürokrat sözleşmeyi imzalamadıkları için görevden alındı. Söz konusu sözleşmeyi mevcut EGO yönetimi imzalamadı. Mansur Yavaş dönemi atanan 10'a yakın bürokrat görevden alındı. Hatta bu görevden alınmalar sonrası yeni atananlardan da görevden alınanlar oldu. Bununla birlikte, yeni atanan yöneticiler arasından da benzer şekilde görevden alınmalar yaşandı.

Yalçın 'Esnafın yaklaşık 20 milyonu firmaya gidecek. Zaten zor durumda olan esnafımızı daha da büyük zarara soktu. Bu süreç kamu zararına yol açtı. Önümüzdeki 5 ay içinde yapılacak olan büyük ihale, açık bir rekabet ortamında mı gerçekleşecek yoksa yine yüksek fiyatla aynı firmaya mı verilecek? Bu merak konusu oluyor. Bu gelişmeler, kamu kaynaklarının doğru kullanımı ve şeffaflığın önemini bir kez daha ortaya koyuyor. İhale süreçlerinin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi, kamu güvenini sağlamak adına kritik bir öneme sahip. Bu tür skandalların yaşanmaması ve kamu kaynaklarının israf edilmemesi için ilgili makamların gerekli adımları atması gerekiyor' dedi.

 

KAYNAK:beyazgazete.com