GÜNDEM
24 Ağustos 2022, Çarşamba, 16:10

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Akşehir'de, "Büyük Taarruz ile zafer elde eden kahraman ordumuz, bugün sahip olduğu imkan ve kabiliyetlerle dünyanın sayılı ordularından biri haline gelmiştir." açıklamasında bulundu.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Akşehir Onur Günü programı dolayısıyla geldiği Akşehir'de, Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'na çelenk sundu.

Bakan Akar, konuşmasında, bir asır önce vatanı düşman işgalinden kurtarırken şehadet makamına ulaşan şehitlere ve ebediyete intikal eden kahraman gazilere rahmet ve minnet diledi.

'ZAFER AYI'

Binlerce yıllık Türk tarihinde ağustos ayının müstesna bir yerinin olduğunu belirten Akar, "1071'de Malazgirt'te, 1473’te Otlukbeli'nde, 1514'te Çaldıran'da ve 1526'da Mohaç'ta kazanılan zaferler hep ağustos ayında gerçekleşmiştir. Şanlı tarihimizde 'Zaferler ayı' olarak bilinen bu ayda kazandığımız zaferlerden biri de 'Başkomutanlık Meydan Muharebesi'dir." diye konuştu.

Bakan Akar, 26 Ağustos 1922 sabahı 'Büyük Taarruz' ile başlayan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına vesile olan Başkomutanlık Meydan Muharebesi'nin Türk tarihinin en büyük ve en parlak destansı zaferlerinden biri olduğunu vurguladı.

Vatanı düşman elinden almak için kahramanların Kocatepe'den Afyon ovasına doğru coşkun bir sel gibi aktığını, düşman birliklerini bozguna uğratarak, 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da zafere ulaştığını anlatan Akar, 30 Ağustos'un, esaret zincirine vurulmak istenen bir milletin Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde, 'Ya istiklal ya ölüm' parolasıyla başlattığı ve yedi düvele karşı verdiği destansı mücadelenin zaferle taçlandığı gün olduğunu dile getirdi.

AKŞEHİR MİLLİ MÜCADELEDE KRİTİK ROL ÜSTLENDİ

Akar, bu mücadelede, umuda ve zafere giden bu yolda Akşehir'in de önemli yerinin olduğuna işaret ederek, "Akşehir, Milli Mücadelemizde, Büyük Taarruz öncesindeki dokuz aylık kritik süreçte, Batı Cephesi Karargahı göreviyle çok önemli bir rol üstlenmiştir. Gazi Mustafa Kemal Paşa da başkomutan olarak Büyük Taarruz öncesi üç farklı zamanda Akşehir'e gelerek hazırlıkları yakından takip etmiştir." ifadesini kullandı.

Türk milletinin, Milli Mücadelede de olağanüstü zorluklara göğüs gerdiğine ve emsalsiz fedakarlıklar sergilediğine değinen Akar, vatanın her bölgesinden olduğu gibi Konya ve Akşehir'den binlerce yiğidin vatanına, bayrağına, ezanına halel gelmesin diye cepheye koştuğunu söyledi.

Akar, Milli Mücadele döneminde Konya ve Akşehir'in 786 şehit verdiğini aktardı.

'SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN LİDERLİĞİNDE...'

Ecdattan devralınan emanete sahip çıkmak ve bunu gelecek nesillere miras bırakmanın omuzlarına yüklenmiş tarihi bir sorumluluk olduğunu belirten Akar, şunları paylaştı:

"İşte bu sorumluluğun bilinciyle savunma sanayisi başta olmak üzere, hemen her alanda Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizi küresel bir güç haline getirmek için gece gündüz demeden, var gücümüzle çalışmaktayız. Bir asır önce 'var olma' mücadelesi verirken, bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde; uluslararası alanda özne haline gelen, etki ve ilgi alanı her geçen gün genişleyen, küresel ve bölgesel gelişmeler karşısında proaktif davranarak bölgesinde ve dünyada söz sahibi olan etkin bir güce ulaşmış durumdayız. Aynı şekilde bir asır önce yokluklar içinde başlattığı 'Büyük Taarruz' ile zafer elde eden kahraman ordumuz, bugün sahip olduğu imkan ve kabiliyetlerle dünyanın sayılı ordularından biri haline gelmiştir. O gün kahraman ordumuz, cansiparane bir şekilde nasıl ki vatanımızı koruduysa bugün de aynı ruh, aynı azim ve aynı kararlılıkla bölgesel ve küresel güvenlik için Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve en etkili faaliyetlerini icra etmektedir."

'SİZLERİN SEVGİSİ, GÜVENİ VE DUASIYLA AŞAMAYACAĞIMIZ HİÇBİR ENGEL YOKTUR'

TSK'nin "Hudut namustur" anlayışıyla sınır güvenliğini sağladığını vurgulayan Akar, şöyle devam etti:

"Yurt içinde ve sınır ötesinde artan bir şiddet ve tempoda ve taarruzi bir anlayışla başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı mücadele etmektedir. Kıbrıslı kardeşlerimizin hakları dahil, denizlerimizdeki hak ve menfaatlerimiz ile semalarımızı azim ve kararlılıkla korumakta, başta Azerbaycan ve Libya olmak üzere dost, kardeş ve müttefiklerimizin haklı davasına destek olmakta, bölge ve dünya barışına da katkı sağlamaktadır. Elde ettiğimiz başarılarda en büyük ilham kaynağımız; şehit ve gazilerimizin kahramanlık ve fedakarlıkları ile asil milletimizin, yani sizlerin sevgisi, güveni ve duasıdır. Sizlerin bizlere olan sevgisi, güveni ve duası sürdükçe başaramayacağımız hiçbir şey, aşamayacağımız hiçbir engel yoktur."