Adana’da, Çukurova Üniversitesi’nde NATO işbirliğinde yürütülen proje çerçevesinde radyolojik saldırılara karşı yerli dozimetre geliştirildi. Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zehra Yeğingil, “Saldırılarda alınan radyoaktif dozun bilinmesi hastanedeki triyaj da çok önemli. Geliştirdiğimiz dozimetreleri hem ordu hem de sivil halk kullanabilir” diye konuştu.
NATO’nun ‘Barış ve Güvenlik için Bilim Programı’, SPS ileri teknolojiler, Uluslararası Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer ajanlara karşı korunma konularıyla alakalı projelere destek veriyor. ‘Radyolojik acil durumda maruz kalınan dozun ve radyoaktif kaynağın cinsinin belirlenmesi’ adlı çalışma çerçevesinde da Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) NATO’ya, radyolojik saldırılara karşı dozimetre geliştirdi.
Projede Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri, Polonya, Ukrayna, Yeni Zelanda ve İsrail ortaklaşa çalışıyor. Projenin yürütücülüğünü ise Adana’da bulunan Çukurova Üniversitesi gerçekleştiriyor. Projenin ana amacı, radyoaktif maddelerin kullanıldığı terörist saldırı karşısında halkın üzerlerinde taşıyabileceği dozimetrelerle, saldırı esnasında maruz kalınan radyoaktif dozu saptamak.
“NATO’nun radyolojik terörizme karşı desteklediği proje çiplerinden biri”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zehra Yeğingil, projeye 2019 senesinde başladıklarını belirterek, “Bu NATO destekli proje 2019 senesinde başladı. NATO’nun radyolojik terörizme karşı desteklediği proje çiplerinden bir tanesi bu.
Bu projedeki hedef beklenmedik bir radyolojik terörist saldırısı karşısında insanların üzerlerinde taşıyacakları dozimetreleri kullanıp bu saldırıda aldıkları dozun çok süratli bir biçimde ölçülmesi ve ardından hastanelerdeki triyaja yardımcı olması için yapılmış bir projedir.
Geliştirdiğimiz dozimetreler hem orduda hem de sivil halkta kullanılabilir. Kolye, yüzük ve düğme gibi bir aksesuara takılabilir. Birde bunun ölçülmesi amacıyla bir cihaza ihtiyaç var o da Ukrayna grubu tarafından destekleniyor” diye konuştu.
“Piyasadaki dozimetrelere göre daha iyi netice veriyor”
Dozimetre için patent müracaatı da yaptıklarını kaydeden Prof. Dr. Yeğingil, “Bu yerli bir üretim. Aynı proje içinde farklı gruplar var. Örneğin Polonya grubu farklı bir malzeme üstünde çalışıyor.
Biz şu anda patent alma aşamasındayız. Elde ettiğimiz neticeler çok iyi. Piyasada olan ticari malzemelere göre güzel neticeler veriyor. Biz bu ürünü biraz daha geliştirmeyi planlıyoruz. Böyle olursa çok fazla dozimetre üretmek mümkün olacak” şeklinde konuştu.
“Yerli ilk dozimetre olacak”
Şimdiye kadar Türkiye’de yerli bir dozimetre üretilmediğini açıklayan Prof. Dr. Zehra Yeğingil, “Şimdiye kadar imal edilen yerli dozimetre yok.
İyi bir malzeme olarak kanıtlayabilirsek yerli ilk dozimetre olacak. Bunun bir acil durum dozimetresi olarak çalışılması başka şeylerde kullanılmayacağı manasına gelmiyor.
Malzeme sonradan geliştirilip değişik amaçlarda kullanılabilecek” şeklinde konuştu.
Dozimetrenin okuyucusunun da Ukrayna grubu tarafından geliştirildiğini ifade eden Prof. Dr. Zehra Yeğingil, “İnsanlar hem dozimetreyi taşıyacaklar hem de pille çalışılan portatif okuyucular etrafta olacak. Olası bir saldırı ardından hemen doz miktarları okunabilecek” şeklinde konuştu.
TÜBİTAK'ın desteğiyle Ankara Üniversitesi'nde çalışmaları süren yerli COVID-19 ilacının sene sonuna kadar üretimi tamamlanarak yüz binlerce doz kullanıma sunulacak. İşte yerli koronavirüs ilacıyla alakalı yeni gelişmeler...
Yerli COVID-19 ilacı için geri sayım başladı.
TÜBİTAK'ın desteğiyle Ankara Üniversitesi'nde çalışmaları süren ilacın laboratuvar çalışmaları başarıyla tamamlandı ve klinik aşamaya geçildi.
Yerli ve milli imkânlarla yapılan ilacın senesonuna kadar üretimi tamamlanarak yüz binlerce doz kullanıma sunulacak.
Yaklaşık 1 senedir sürdürülen çalışmalarda 7 bin 400 ilaç molekülü bilgisayar ortamında simüle edildi.
Ribavirin adlı etken madde için klinik çalışmalara geçileceği açıklandı.
İlaç, klinik çalışmayı başarıyla geçerse, Sağlık Bakanlığının da uygun görmesi üzerine ülkemizdeki tedavi algoritmasına dâhil edilebilecek.
"MUTASYONLARA KARŞI ETKİLİ"
Ankara Üniversitesi'nde yerli ilacın çalışmasını yürüten Dr. Altay Ünal, "Buradaki en heyecan verici durum; ilacın etkisinin virüsün şu ana kadarki mutasyonlarından etkilenmemesi.
İlaç, virüsün hücreye zarar vermesini yüksek oranda önlüyor" ifadesini kullandı.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ise, "Milletimize, hizmet etmenin gururunu yaşatanlara teşekkür ediyorum" diye konuştu.
NATO'ya radyolojik saldırılara karşı yerli 'dozimetre'
Adana’da, Çukurova Üniversitesi’nde NATO işbirliğinde yürütülen proje çerçevesinde radyolojik saldırılara karşı yerli dozimetre geliştirildi.
Adana’da, Çukurova Üniversitesi’nde NATO işbirliğinde yürütülen proje çerçevesinde radyolojik saldırılara karşı yerli dozimetre geliştirildi. Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zehra Yeğingil, “Saldırılarda alınan radyoaktif dozun bilinmesi hastanedeki triyaj da çok önemli. Geliştirdiğimiz dozimetreleri hem ordu hem de sivil halk kullanabilir” diye konuştu.
NATO’nun ‘Barış ve Güvenlik için Bilim Programı’, SPS ileri teknolojiler, Uluslararası Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer ajanlara karşı korunma konularıyla alakalı projelere destek veriyor. ‘Radyolojik acil durumda maruz kalınan dozun ve radyoaktif kaynağın cinsinin belirlenmesi’ adlı çalışma çerçevesinde da Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) NATO’ya, radyolojik saldırılara karşı dozimetre geliştirdi.
Projede Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri, Polonya, Ukrayna, Yeni Zelanda ve İsrail ortaklaşa çalışıyor. Projenin yürütücülüğünü ise Adana’da bulunan Çukurova Üniversitesi gerçekleştiriyor. Projenin ana amacı, radyoaktif maddelerin kullanıldığı terörist saldırı karşısında halkın üzerlerinde taşıyabileceği dozimetrelerle, saldırı esnasında maruz kalınan radyoaktif dozu saptamak.
“NATO’nun radyolojik terörizme karşı desteklediği proje çiplerinden biri”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zehra Yeğingil, projeye 2019 senesinde başladıklarını belirterek, “Bu NATO destekli proje 2019 senesinde başladı. NATO’nun radyolojik terörizme karşı desteklediği proje çiplerinden bir tanesi bu.
Bu projedeki hedef beklenmedik bir radyolojik terörist saldırısı karşısında insanların üzerlerinde taşıyacakları dozimetreleri kullanıp bu saldırıda aldıkları dozun çok süratli bir biçimde ölçülmesi ve ardından hastanelerdeki triyaja yardımcı olması için yapılmış bir projedir.
Geliştirdiğimiz dozimetreler hem orduda hem de sivil halkta kullanılabilir. Kolye, yüzük ve düğme gibi bir aksesuara takılabilir. Birde bunun ölçülmesi amacıyla bir cihaza ihtiyaç var o da Ukrayna grubu tarafından destekleniyor” diye konuştu.
“Piyasadaki dozimetrelere göre daha iyi netice veriyor”
Dozimetre için patent müracaatı da yaptıklarını kaydeden Prof. Dr. Yeğingil, “Bu yerli bir üretim. Aynı proje içinde farklı gruplar var. Örneğin Polonya grubu farklı bir malzeme üstünde çalışıyor.
Biz şu anda patent alma aşamasındayız. Elde ettiğimiz neticeler çok iyi. Piyasada olan ticari malzemelere göre güzel neticeler veriyor. Biz bu ürünü biraz daha geliştirmeyi planlıyoruz. Böyle olursa çok fazla dozimetre üretmek mümkün olacak” şeklinde konuştu.
“Yerli ilk dozimetre olacak”
Şimdiye kadar Türkiye’de yerli bir dozimetre üretilmediğini açıklayan Prof. Dr. Zehra Yeğingil, “Şimdiye kadar imal edilen yerli dozimetre yok.
İyi bir malzeme olarak kanıtlayabilirsek yerli ilk dozimetre olacak. Bunun bir acil durum dozimetresi olarak çalışılması başka şeylerde kullanılmayacağı manasına gelmiyor.
Malzeme sonradan geliştirilip değişik amaçlarda kullanılabilecek” şeklinde konuştu.
Dozimetrenin okuyucusunun da Ukrayna grubu tarafından geliştirildiğini ifade eden Prof. Dr. Zehra Yeğingil, “İnsanlar hem dozimetreyi taşıyacaklar hem de pille çalışılan portatif okuyucular etrafta olacak. Olası bir saldırı ardından hemen doz miktarları okunabilecek” şeklinde konuştu.
TÜBİTAK'ın desteğiyle Ankara Üniversitesi'nde çalışmaları süren yerli COVID-19 ilacının sene sonuna kadar üretimi tamamlanarak yüz binlerce doz kullanıma sunulacak. İşte yerli koronavirüs ilacıyla alakalı yeni gelişmeler...
Yerli COVID-19 ilacı için geri sayım başladı.
TÜBİTAK'ın desteğiyle Ankara Üniversitesi'nde çalışmaları süren ilacın laboratuvar çalışmaları başarıyla tamamlandı ve klinik aşamaya geçildi.
Yerli ve milli imkânlarla yapılan ilacın senesonuna kadar üretimi tamamlanarak yüz binlerce doz kullanıma sunulacak.
Yaklaşık 1 senedir sürdürülen çalışmalarda 7 bin 400 ilaç molekülü bilgisayar ortamında simüle edildi.
Ribavirin adlı etken madde için klinik çalışmalara geçileceği açıklandı.
İlaç, klinik çalışmayı başarıyla geçerse, Sağlık Bakanlığının da uygun görmesi üzerine ülkemizdeki tedavi algoritmasına dâhil edilebilecek.
"MUTASYONLARA KARŞI ETKİLİ"
Ankara Üniversitesi'nde yerli ilacın çalışmasını yürüten Dr. Altay Ünal, "Buradaki en heyecan verici durum; ilacın etkisinin virüsün şu ana kadarki mutasyonlarından etkilenmemesi.
İlaç, virüsün hücreye zarar vermesini yüksek oranda önlüyor" ifadesini kullandı.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ise, "Milletimize, hizmet etmenin gururunu yaşatanlara teşekkür ediyorum" diye konuştu.
TEKNOLOJİ Haberleri
28.10.2025 - 16:21
28.10.2025 - 13:25
28.10.2025 - 13:13
13.10.2025 - 17:01
13.10.2025 - 16:57
26.09.2025 - 15:42
26.09.2025 - 13:03
22.09.2025 - 13:46
22.09.2025 - 13:00
17.09.2025 - 12:13