EĞİTİM
12 Temmuz 2025, Cumartesi, 14:24

15 Haziran’da uygulanan 2025 Liseye Geçiş Sınavı (LGS) eğitimciler tarafından son yılların en zor LGS’si olarak değerlendirilmişti. Ancak sınavda 719 şampiyonun çıkması üzerine bazı basın organlarında ve sosyal medyada sınav sürecine yönelik şaibe imalarına varan iddialar ortaya atıldı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bu tür iddialarda bulunanlar hakkında suç durusunda bulunulduğunu açıkladı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2025 Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavda 719 öğrencinin tam puan alarak birinci olmasına ilişkin kamuoyunu yanıltıcı iddiaları ortaya atanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, LGS dahil bütün sınavların her aşamasının büyük bir titizlik ve özenle yürütüldüğünü bildirdi.

MEB, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

-15 Haziran 2025 tarihinde yurt içinde ve yurt dışında öğretmen ve idarecilerimizin yoğun özverisiyle sorunsuz gerçekleştirilmiştir.

-Sınav, sözel ve sayısal olmak üzere iki oturum hâlinde uygulanmış olup sorular, 8. sınıf öğretim programlarında yer alan kazanımlar esas alınarak akademisyen, alan uzmanları ve deneyimli öğretmenler tarafından hazırlanmıştır.

-Sınav geçmiş yıllarda olduğu gibi ölçme-değerlendirme ilkelerine uygun, şeffaf ve denetime açık bir şekilde gerçekleştirilmiştir.

-Sınavı müteakip kamuoyu, ayrıntılı açıklamalarla Bakanlığımızca bilgilendirilmiş olup gelen bütün itirazlar da titizlikle incelenmiştir.

-Tüm bu açıklamalara rağmen, öğrencilerimizin ve ailelerimizin duygularını istismar ederek çıkar elde eden bazı art niyetli kişiler, 'Konuştuğum kimi öğrenciler sınav zordu, dedi. Onların zor demesine rağmen tüm soruları doğru yapan 719 öğrenci olamaz' tezviratı ile kamuoyunu yanıltıcı spekülasyonlarını sürdürüp 'Bir ilde soruların tamamına doğru cevap veren 300 öğrenci var.' gibi akla mantığa sığmayan hayal mahsulü uydurma söylemlerle bilgi kirliliği yaratmaya devam ediyorlar.

-Tutarsız ve iftira dolu tüm bu iddiaları ileri sürenleri bir kez daha empati yaparak duyarlı davranmaya davet ediyoruz. Bu iddialarla ülke gündemini meşgul ederek çocuklarımızın duygu ve beklentileri üzerinden siyaset yapmanın ve çıkar elde etmeye çalışmanın vicdani ve ahlaki yönünü bir kez daha düşünüp değerlendirmelerini tavsiye ederiz.