SİYASET
24 Ocak 2023, Salı, 14:17

CHP lideri Kılıçdaroğlu, İsveç'teki provokasyona sert tepki gösterdi. Kur'an-ı Kerim yakan kişiye, "sefil kişi" diyen Kılıçdaroğlu, İsveç hükümetini de olanları devlet zekasından uzak şekilde izlemekle eleştirdi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, İsveç'teki provokasyona sert tepki gösterdi. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Ahlaklı bir siyaset istiyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. Bunun için mücadele edenleri anıyoruz. Kamer Genç bunlardan biriydi. Uğur Mumcu öyleydi. Evet, bir siyasetçi değildi ama kalemini satmayan yürekli bir gazeteciydi. Dik durdu ama hayatını kast ettiler. Kalemini satana gazeteci denmez. Orhan Erinç'i de sonsuzluğa uğurladık. Ona da başsağlığı diliyoruz. Hepimiz o yolculuğa çıkacağız. Önemli olan o yolculuğa çıktığımızda güzel şeylerle anılmak.

İSVEÇ'TEKİ PROVOKATİF EYLEM

İsveç'te iğrenç bir olay oldu. Büyükelçiliğimizin önüne bir soytarıyı getirdiler ve provokasyon eylemi yaptırdılar. Kutsal kitabımızı bizim elçiliğimizin önünde yakması söylenmiş, geldi yaktı sefil kişi. Amacının ne olduğu o kadar aşikar ki. Git provoke et demişler. İsveç-Türkiye ilişkilerini bu sefil kişi bozmak için her türlü provokasyonu yaptı. İsveç yönetimi devlet zekasından yoksun, bu provokasyonu seyretti durdu. Bu oyunun oynanmasına izin verdiler. O pislik, o kadar alçalmış bir adam ki; iğrenme duygusundan başka bir şey hissetmiyor insan.

YSK HAKKINDAKİ SÖZLERİ

Yüksek Seçim Kuruluna inanmadığımı Mısır'daki sağır sultan bile duydu. Yüksek Seçim Kurulu değişti diyorlar. Eskiden üç dört kişi vardı vicdanını dinleyen. Şimdi onları da büyük ölçüde temizlediler. Hangi kararları alacaklar biliyorum. Eğer Yüksek Seçim Kuruluna güvenseydik, sandık güvenliği için çalışmazdık. Yargıya, Yüksek Seçim Kuruluna güvenmiyoruz. Bozulma yargıyla değil, bürokrasiyle başladı.

Şu anlama gelmesin: Bürokrasi ve yargıda herkes böyle. Hayır. Hala işini düzgün yapan bürokratlarımız var. Bozulma o kadar büyük alanlara yansıdı ki, Türkiye Büyük Millet Meclisinde de ciddi bozulma olduğunu görüyoruz.

"KAÇAK ÇAYI RİZE MEYDANINDA YAKACAĞIM"

Kaçak çayı bitireceğim. Rize meydanında yakacağım. Rizeli unutur ama Bay Kemal unutmaz.

Cumhuriyet'in 100'üncü yılında 100 bin öğretmen ataması yapacağız.

Cezaevlerindeki durumu da biliyorum. Hiçbir endişe duymayın. Bu ülkeye mutlaka ama mutlaka huzuru getireceğiz.

Sadece 100 bin öğretmen ataması mı yapacağız? Arkası gelecek bunun. Köy okullarını açacağız. O okullara da öğretmen atacağız. Bütün organize sanayi bölgelerinde teknoloji liseleri kuracağız. Oraya da öğretmen atanacak. Fakir mahallelerden başlayarak her mahalleye kreş açacağız. Öğretmenliği, toplumun en saygın mesleği haline getireceğiz.

Uyuşturucu oligarklarıyla, mafyalarla da mücadele edeceğiz. Onların da tehditleri zaman zaman geliyor. Gelsin, tehdit etmezseniz namertsiniz. Bir milim geri adım atmayacağız.

"BU KARDEŞİNİZ HESAP UZMANI"

Şanlıurfa'da herkes enerjinin yüksek olmasından şikayet etti. Belediyeyi bize verin, herkese bedava elektrik verelim dedik. Bozkurt Belediye Başkanımız bunu yaptı. Erdoğan'ın bilmediği bir şey var. Bu kardeşiniz hesap uzmanı. Plan nedir, program nedir. Üstelik en zor sınavları başarmış ve o mesleğe girmiş. Liyakatin ne olduğunu özümsemiş bir gelenekten geliyor. Yapılmaz mı? Yapılabilir."