SAĞLIK
31 Aralık 2021, Cuma, 15:08

Influenza, domuz gribi ve koronanın belirtileri birbirine benziyor. Yanlış teşhis durumu daha da zorlaştırıyor. Aile Hekimliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Serkan Özbakış, konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Toplumda hızla yayılan Omicron varyantı, influenza ve hınzır gribinin belirtilerinin birbirine benzemesi nedeniyle teşhiste kargaşa yaşandığını vurgulayan uzmanlar, ayırıcı kişileştirme düşüncesince imtihan yaptırılması icap ettiğini söylüyor. Hepsi teneffüs eliyle bulaşıcı viral enfeksiyon bulunan bu hastalıklara yaklaşımın ve tedavilerinin değişik olması nedeniyle er çağda akıllıcasına kişileştirme edilmesi icap ettiğini kail İstanbul Aile Hekimliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Serkan Özbakış "Influenza, domuz gribi ve Covid’in belirtileri birbirine benziyor. Son çağda ateş, öksürük, giriş ağrısı, koku alma organı akıntısı ile başvuran hastaların sayısında artım var. Özellikle düşmeyen ve 38,5-39 dereceleri bulan faziletkâr ateşle geliyorlar" dedi.

BELİRTİLERİ BİRBİRİNE KARIŞIYOR

Dr. Özbakış, "Bunlar birbirine karışıyor. Test yaptırmaktan başka şansımız olmuyor. Aile hekimliklerinde Kovid ya da influenza testi yapılmıyor. Testler özel hastanelerde, devlet hastanelerinin bazılarında ve üniversite hastanelerinde yapılıyor” dedi.

AİLE HEKİMLERİNDE HASTALIK BİLİNEMİYOR

Dr. Serkan Özbakış aile hekimliklerinin henüz ne hastalığı olduğu bilinmeyen 'ayrışmamış hastalar'ın başvurduğu birimler olduğunu ifade etti. 

Özbakış "Kovid, influenza ve domuz gribi viral hastalıklar. Bu yüzden hiçbirinde antibiyotik kullanılmasına gerek yok. Şikâyetle gelen hastaya belirtileri tedavi eden soğuk algınlığı ilaçları veriyoruz. Kovid’den şüphelendiğimiz hastaları teste yönlendiriyoruz.""Bunun da sebebi bulaştırmasını engellemek. Artık Omicron’un da etkisiyle aşılı kişilerde Kovid, soğuk algınlığı gibi hafif geçiyor. Eğer influenza ya da domuz gribi olduğunu düşünüyorsak ve sıkıntılı bir durumu varsa antiviral dediğimiz özel bir ilaç tedavisi veriyoruz" dedi.

GRİP(İNFLUENZA) NEDİR?

Halk arasında grip olarak bilinen influenza genellikle ekim ayında başlayarak nisan ayına kadar uzanan dönemde sıkça rastlanılan mevsimsel ve bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Influenza en az koronavirüs kadar ağır geçen bir hastalık. Hamile anne adaylarında ve yaşlılarda daha sıkıntılı seyredebilir.

GRİP VE KORONAVİRÜSÜN ORTAK BELİRTİLERİ NELERDİR?

İnfluenza ilk olarak boğaz ağrısıyla başlar ve zamanla burun akıntısı, kuru öksürük, halsizlik,ateş baş ağrısı, kusma, kas ve eklem ağrısı ve üşüme gibi belirtileri ortaya çıkar. Koronavirüse özgü belirtiler ise bunlara ek olarak daha yüksek ateş, tat ve koku hissi kaybı ve nefes darlığıdır.

KORONAVİRÜSÜ GRİPTEN AYIRAN BELİRTİLERİ

Genel olarak influenza ve koronavirüs belirtileri aynı gibi gözükse de belli başlı bazı belirgin farklılıkları da mevcut. Örneğin; influenzada oluşan burun akıntısı koronavirüste görülmezken, aynı şekilde koronavirüste görülen koku ve tat alma hissizliği de influenzanın belirtileri arasında yer almaz. 

Hem koronavirüs hem de influenzadan korunmak için aynı önlemlerin alınması gerekiyor. Uzmanlar sadece salgın dönemlerinde değil her zaman sık el yıkanması, öksürürken ya da hapşırırken bir kâğıt mendille ağzın ve burnun kapatılması ya da dirsek iç kısmına öksürülüp hemen ellerin yıkanması, taramalarda şikayeti olan çocukların hemen ayrılması ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti.

EVDE GRİP GEÇİRME YÖNTEMLERİ

Kekik çayı: Dağ kekiği, vücudu tepeden tırnağa yenileyen ve hastalıklara karşı vücut direnicini arttıran en önemli doğal şifa kaynağıdır. Kekik çayı da bağışıklığın kısa sürede güçlenmesi için grip esnasında tüketilmesi tavsiye edilir. Oldukça geleneksel bir yöntem olan kekik çayı, bağışıklık sisteminin güçlenmesi için özellikle kış ayı boyunca bol bol tüketilmelidir.

Okaliptüs çayı: Soğuk algınlığa karşı en etkili besinlerden biri olan okaliptüs çayı, şiddetli öksürüğü hafifleterek boğazları yatıştırıcı etkiye sahiptir. Mikroplara karşı savaşarak vücut direncini arttırmaktadır. Kısa sürede gribi atlatmak için hastalık süreci boyunca her gün düzenli olarak 1-2 fincan okaliptüs çayının içilmesi gerekir. 

Portakal: Hastalıklara karşı vücut direncini arttıran C vitamini, portakalda oldukça fazla bulunmaktadır. Bu yüzden hastalık süreci boyunca bol bol portakal tüketilmesi, hastalıktan daha kısa sürede kurtulmayı desteklemektedir. Portakal, mandalina ve limon gibi besinler bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. 

Soğan: Tarihte bilinen en eski antibiyotik olarak bilinen soğan, vücuttaki toksinlerin ve iltihapların atılması için tüketilmesi tavsiye edilir. Vücut direncini yükselte en önemli besin kaynaklarından biri olan soğanın grip boyunca bolca tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Bağışık sisteminin güçlenmesi için özellikle kış aylarında soğan tüketimine özen gösterilmelidir. 

Limonlu bal: Boğaz ağrısı ve şiddetli öksürüğün kısa sürede geçmesi; gripten anında kurtulmak için özellikle gece yatmadan önce 1 çorba kaşığı limonlu bal tüketilmesi önerilir. Gece yatmadan içilmesinin sebebi ise genellikle geceleri nükseden grip belirtilerini en aza indirmektedir. 

Sumaklı soğan: Sumak ve soğan salatası, mevsim geçişlerinde ve kış aylarında sıklıkla meydana gelen ve yaşam standartlarımızı düşüren grip, nezle ve boğaz ağrısı gibi solunum yolu hastalıklarına karşı vücut direncini arttırır. Burun akıntısı, şiddetli öksürük ve boğaz ağrısının kısa sürede iyileşmesini sağlar.