SİYASET
04 Ocak 2021, Pazartesi, 18:05

Son dakika haberi: AK Parti MYK sonrasında gündeme ilişki önemli açıklamalar yapan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik "Türkiye'nin Azerbaycan'a vermiş olduğu destekten dolayı Paşinyan şöyle bir açıklama yapmış; 'Biz Türkiye'ye ambargo uyguladık, Azerbaycan'a vermiş olduğu destek yüzünden. O yüzden Türk ekonomisini felce soktuk. Eğer Türkiye bu destekten vazgeçerse Türk ekonomisinin düzelmesine yeniden katkı sağlarız.' diye. Bunu da 2020 senesinin en aptalca şakası olarak değerlendirmek mümkündür." ifad

AK Parti MYK sonrası gündeme ilişkin açıklamalar yapan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik pandemi sürecine ilişkin "Dünyada bir çok ülke sarsıldı. Türkiye ise kendi vatandaşımızın yardımına koştuğumuz gibi 155 ülkeye de yardım ettik. Mevlana'nın sözüyle bu yardımlar dünyanın her yerine ulaştı. Cumhurbaşkanımızın vizyon projesi olan Şehir Hastanelerinin varlığı bizim salgında stratejik gücümüz" dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarına şöyle devam etti:

Teşkilatlarırla ilgili değerlendirme hem genel başkanımız hem MYK için en önemli konuların başında gelmektedir. Koronavirüs sürecinde teşkilatlarımızla bir araya gelme noktasında çeşitli sıkıntılar oldu ama 13 Ocak'tan il kongrelerimize KOVİD önlemlerine uyarak yeniden başlıyoruz.

Yeni dönemde sizinle paylaşacağım konular içerisinde, demokrasi konusunda, reformlar konusunda gerçekleştireceğimiz faaliyetlerimiz var.

Geçen Senenin siyasi krizi Kasım Süleymani'nin ölümüyle başlamıştı. 2020 yılı hafızalara kazınan bir sürü olayla yaşandı. En önemlilerinden birisi bir pandeminin olması. Yeni aşı çalışmaları ile umuda kavuşan bir sarsıntı oluştu.

"DOĞA KENDİNE GELDİ"

Yepyeni virüs ve parazitler hayata giriyor. İnsanın doğayla uyumunu sağlayacak bir siyaset perspektifine geçilmeside önemli. Bir anlık sokağa çıkma yasaklarıyla, doğa kendisine geldi. Öğrenilmesi gerekli olan en önemli derslerden birisi doğa bizim rakibimiz değildir.

155 ÜLKEYE YARDIM EDEN BİR ÜLKE HALİNE GELDİK

Dünyadaki olağanüstü gelişmeler karşısında olayın başından beri Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Türkiye DSÖ'den çok önceden bu krizi karşılayacak kapasitede olduğunu gösterdi. Kendi vatandaşının yardımına koştuğu gibi, hemde 155 ülkeye yardım eden bir ülke haline geldik. AB'nin çeşitli yerlerinde ülkeler birbirlerinin maskelerini çalarken Türkiye'nin yardımı götürüldü.

Bu yardımlar dünyanın her yerine ulaştırıldı. Aynı anda Türkiye Cumhuriyeti'nin uçağı Avrupa'ya, Asya'ya inerken, G-7 ülkesinden söz gelimi bir Almanya uçağının yardım getirdiğini duymadık. ABD uçaklarının yardım getirdiğini duymadık. Bir tek Türk uçakları Cumhurbaşkanımız ile milletimizin selamı ile kucağını açtı. Sağlık elemanlarımız tarihi yeniden yazdılar. Bunu bir meslek olarak yapmadılarr, insana sahip çıkmanın olağanüstü bir özverisiyle yaptılar. Sağlık elemanlarımız yurtseverlik kavramına yepyeni boyutlar kazandırmıştır. Jandarma, polis ile diğer unsurlar vatandaşımızı yalnız bırakmayarak, belediyelerimiz topyekûn bir dayanışmanın nasıl olacağını dünyaya net bir biçimde gösterdik.

ŞEHİR HASTANELERİ

Cumhurbaşkanımızın vizyon projesinin sahiplendiği şehir hastanelerinin varlığı bizim bu salgınla mücadelede en büyük stratejik gücümüz olmuştur. Dünyanın bir çok yanında yoğun bakımların kapasitesizlik, çok büyük facialara imza atarken Türkiye şehir hastaneleri ilk sırada olmak üzere sağlıkta gerçekleştirdiği devrim sayesinde bu büyük krizi göğüsleyecek imkan ile beceriyi ortaya koymuştur.

AK Parti döneminde sağlık birinci sırada olmak üzere diğer alanlardaki büyük dönüşümler insan merkezli siyasetin bu zor günlerde insan haysiyetine, şerefine sahip çıkılması konusunda ne kadar çok büyük bir kabiliyet ortaya koyduğunu göstermiştir. Sosyal ve ekonomik etkilerinin de azaltmak için önemli istikrar kalkanı ve diğer paketlerle vatandaşımıza destek olmaya çalıştık. Hükümetin faaliyetleri, devlet faaliyetleri, Cumhurbaşkanımızın çalışmaları aynı şekilde devam etti.

DİYARBAKIR ANNELERİ

Diyarbakır'daki annelere Şırnak ve Hakkari'den de katıldı. Öylesine kuvvetli bir vicdan çığlığı ortaya koydu ki, 'Ana gibi yar Diyarbakır gibi diyar olmaz' diye yankılandı. Bazı siyasi partilerin buna hiç sahiplenmediğini, görmezden geldiğini, Türkiye'deki en ufak olayı bazı ajansların, medya organlarının görmezden hale geldiğini de görüyoruz.

O annelere bir kere daha burdan hürmet ve saygılarımızı iletiyoruz. Evlatlarına kavuşma nöbetlerini burdan kuvvetli bir biçimde takip etmeye devam edeceğiz.

Türkiye'de terörle mücadelede kat ettiği mesafe 2020' yılında terör örgütlerine göz açtırmamıştır. Bazıları DEAŞ'la mücadeleyi propaganda amacı olarak kullanırken Türkiye tek başına ve sahada gerçekleştirmiştir. Türkiye DEAŞ'la da, PKK ve de diğerleriyle mücadele eden yegane devlettir. 2020 yılında da hukuk temelinde, demokrasi temelinde kuvvetli bir terörle mücadelenin nasıl verileceği bütün dünyaya göstemiş olduk.

AYASOFYA CAMİİ

Cumhurbaşkanımızın tekrar tekrar çağrısına rağmen müttefiklerimizden bazıları kamyon ve tır dolu silahı terör örgütlerine vermeye devam etmiştir. Milletimizin uzun seneler özlemi olan Ayasofya Camii'nin açılması, kuvvetli bir iradenin ortaya çıkmasıyla seneler sonra gerçekleşmiştir. Nesiller boyu arzu edilen, dua edilen, istenen bu talep Cumhurbaşkanımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz, bu dirayet sayesinde gerçekleşmiştir. Kimisi bunun Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucuları ve rejimiyle hesaplaşmak olduğuna dair saçma sapan iddiaların gündeme getirdi. Kimi rahatsızlığını ortaya koydu. Sonuç olarak türk milletinin sevindiğini biliyoruz. Üzerinde hiçbir biçimde engel olmamasına rağmen başka saiklerle engellenen bu durum Cumhurbaşkanımızın iradesiyle ortadan kaldırılmıştır.

Milletimizin duasınaa katılmak, sevindiğiyle sevinmek büyük bir nimettir, bu nimetten yoksun olanlara söyleyeceğimiz bir şey de yok, o konu da bir tedavi olup olmadığını da bilmiyoruz.

DOĞAL GAZ

Bütün dünya kilitlenirken, yatırımlar ve diğer hususlar bütünüyle durmuşken, Cumhurbaşkanımız büyük projelerden bahsediyorum, hastaneler, yollar, kamu yatırımları gibi 70'in üstünde açılış yapmıştır. Küçükleri saymıyorum, devasa yatırımlar hız kesmeyen bir hizmet süreci daimi olarak görülmüştür. Stratejik olarak oyun değiştirici bir unsurun ortaya çıkması son derece önemlidir. Yerli ve milli imkanlarla sürdürdüğümüz doğal gaz arayışımız dış politikada oyun değiştirici tablo çıkacak şekilde gerçekleşmiştir.

Bu bütün dünyanın dikkatini çekmiş haberdir. İçeride kara propaganda odakları budurumu küçümsemeye çalıştılar, gerçek olup olmadığını tartışmaya başladılar. Türkiye için, gelecek nesiller için oldukça önemli bir aşama da bu biçimde elde edilmiştir. Bunu da engellemek isteyenler oldu. Çeşitli tehditler, ambargo tehditleri oldu, yalnızca türk milletini dinleyen gerçek bir demokratik siyaset sayesinde geri atılmadı.

Amerika SEÇİMLERİ

Amerika Başkanlık seçimleri bütün dünyayı meşgul eden sonuçlar doğuracak şekilde şekillendi. ABD'nin demokrasisinin ağır bir değerler ve kurumlar krizine girdiğini gördük. Avrupa'nın geleceği açısından önemli sonuçtur, İngiltere'nin ayrılması da kesinleşti. Bundan sonrasının AB'nin Türkiye ile daha stratejik ilişkiler kurması da gerekecektir. Bu kadar az göçmen gelmesine rağmen bunu istismar edenler Almanya'da ilk kez İkinci Dünya Savaşı sonrası meclise girdiler. Hollanda'da ikinci parti durumundaydı. Aynı şekilde Fransa'da görüldü. Bütün bu tablo demokrasi konusunda çifte standartlar uygulayanların bunu yalnızca Türkiye ya da başkasına uyguladıklarını göstermiyor mu?

LİBYA

Türkiye'de karışıklık çıkarılmaya çalışan zamanlarda esasında kendi ülkelerinde bu karışıklıklar çıkmaya başlayınca ne kadar sert tedbirler aldıklarını gördük. 100 yıl aranın ardından Libyalı kardeşlerimizin iradesine sahip çıkan siyasetin ortaya konulması Akdeniz'deki denklemi değiştirmiştir. Libya'da darbeci olan, toplu mezarlarından sorumlu olan Hafter güçlerinin arkasında Fransa'nın olduğu görülmüştü. CHP'den Serrac radikalmiş, Hafter sekülermiş diye bütünüyle meşruiyet dışı, Türkiye'nin hak ve çıkarlarına karşı duran siyaset ortaya koydu. Defalarca uyardığımız halde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti hangi taraftaysa onun karşısında olanların yanında tutumlarını sürdürdüler.

Bu sözü söyleyenler geri almadıkları gibi özür de dilemiyorlar. Dış politikada Türkiye'ni hak ve menfaatleri yerine başkalarının söylediklerini tercüme ettikleri görünüyor. Türkiye'nin Suriye'deki mücadelesi sayesinde oradaki kardeşlerimizin meşru hak ve talepleri korunmuş oldu.

Türkiye'nin KKTC'nin hak ve menfaatlerini koruması, seçimlerden sonra Cumhurbaşkanımız KKTC'ye yapmış olduğu tarihi bir ziyarettir. Rum kesimine dönük silah ambargosunu kaldırarak Amerika Dışişleri Bakanı Pompeo'nun yanlış politikaları Akdeniz'de çok daha büyük krize yol açmak üzereydi. Bu konu da da biz uyarılarımızı tekrarladık. Netice itibarıyla Türkiye Cumhuriyeti Kıbrıs Türkünün davasına sahip çıkmayı sürdürdü.

Cumhurbaşkanımız global salgın sebebiyle iki kez toplen temeln G-20 zirvesi ve BM'ye iki kez video konferans yöntemi ile katıldı. BM'de reform talebini kuvvetli bir biçimde dalgalandıran en temel siyaset haline geldiğini görüyoruz. Haksızlık, BM'nin etkisizliği artık bunun siyasete dönüşmesi gerekli olduğu net şekilde göstermektedir.

ELAZIĞ DEPREMİ

Bütün bu çerçeve şunu gösteriyor, Türkiye Covid sürecinde bile kuvvetli siyaseti ortaya koymaktan vazgeçmemiştir. CHP ilk sırada olmak üzere bizlere muhalefet edenler 2020'yi nasıl geçirdiler? Sadece şöyle bir sorumluzlukla bile karşı karşıya kaldık. Elazığ'da deprem sözkonusu iken en temel muhalefet lideri Kızılay çadırına girdiği halde 'Kızılay çadırı görmedim' diye tavır ortaya koydu. Covid sürecinde destek olmak yerine spekülasyonu artıran bir yaklaşım gerçekleştirdiler. Öğretmenlere hakaret ettiklerine, yargı mensuplarına, çiftçilere hakaret ettiklerine tanık olduk.

Bu iktidarı seçimli veya seçimsiz götüreceği biçiminde bu sene da bu kadar zaman geçirilmişken Türkiye bu kadar acılar yaşamışken ortaya konulan tavırdır. İktidarı seçimsiz nasıl götüreceksiniz? Bu açık şekilde darbe, vesayet, askeri müdahale çağrısıdır. Bu bir suçtur, utanılması gerekli olan yaklaşımdır.

Bunlar acaba kazara yapılan şeyler mi diye düşündüğünüzde öyle olmadığını görüyorsunuz. Demokrasiyi vitrin süsü haline getirerek arkadaki vesayet sisteminin en ideal zamanda nasıl fışkırdığını görüyoruz. İleride bakıldığında görülecektir ki, yeni yüzyıl ne zaman başlamıştır? Yeni milenyumun başlangıç zamanı nedir denildiğinde, 2020 yılı zikredilecektir.